Yoğun iş yükü, hemşireleri fiziksel ve ruhsal olarak yıpratıyor!

tarafından
4
Yoğun iş yükü, hemşireleri fiziksel ve ruhsal olarak yıpratıyor!

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Nuriye Pekcan, 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası dolayısıyla hemşireliğin modern sağlık hizmetlerindeki vazgeçilmez rolüne dikkat çekti.

Hemşireliğin temel rolleri neler?

Geçmişten günümüze sağlık hizmetlerinde çok hızlı gelişmeler yaşandığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Nuriye Pekcan, “Hemşirelik, modern sağlık hizmetlerinin içinde çok boyutlu sorumluluk taşıyan temel taşlar biridir. Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN) tanımına göre hemşire ‘Bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını koruma ve geliştirmeye yardım eden ve hastalık halinde iyileştirme ve rehabilite etmeye katılan, sağlık ekibinin tedavi edici ve eğitsel planlarının geliştirilmesi ve uygulamasına katkı sağlayandır’. Temel rolleri ise; bakım verici rolü, tedavi edici rolü, eğitim ve danışman rolü, hasta hakları savunuculuğu rolü, araştırıcı ve geliştirici rolü, yönetici rolü, kriz ve afetlerde müdahale edici rolüdür.” dedi.

Tedavi sürecinde hemşirenin rolü

Hastaların tedavi sürecinin ilk kabul ve değerlendirme aşaması ile başladığını, elde edilen verilerin tedavi uygulama ve takip aşamasına temel teşkil ettiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Nuriye Pekcan, şöyle devam etti: 

“Bu aşamada sadece tedavinin uygulanması değil tedaviye verilen yanıtın ve olası yan etkilerin izlenmesi de önemlidir. Hasta ve ailesiyle 24 saat zaman geçiren sağlık çalışanı olduğundan hastanın endişe, korku ve ağrı gibi duygusal tepkilerini ilk fark eden kişidir. Bu iletişim sayesinde hasta kendini güvende hisseder ve tedaviye uyumu artar. Hastanın ani kötüleşme durumlarında hazırlıklı olması, ilk müdahaleyi yapması ve gerekli koordinasyonu yapması gereken yine hemşiredir ve böyle durumlarda hızlı karar verme ve uygulama kabiliyeti hayat kurtarıcı olabilmektedir. Tedavinin etkisi, taburculuk öncesinde evde bakım, ilaçların kullanımı, sağlıklı yaşam için yaşam tarzı değişiklikleri, kontrol randevusu konularında eğitim de tedavi sürecinin diğer bir önemli aşamasıdır.”

Sadece fiziksel değil, psikososyal destek de sağlıyorlar

İnsanın sadece fiziksel değil, psikolojik ve sosyal boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Nuriye Pekcan, “Bu nedenle hemşirelerin insanı tüm boyutları ile ele alarak üstlendiği roller, bütüncül iyileşmesinin anahtarıdır. Hemşirelerin özellikle psikososyal destek açısından üstlendikleri roller, hastanın bedensel sağlığının ötesinde, zihinsel ve duygusal iyilik hâlini koruma ve destekleme sorumluluğunu da içerir. Bu sorumluluğu yerine getirebilmek için, duygusal destek sağlama, hasta ve ailesiyle etkin iletişim ve dinleme, kültürel ve sosyal hassasiyet gösterme, ruhsal destek ve kriz anlarında psikolojik ilk yardım sunma, uzun süren kronik hastalarda rehberlik etme, güven ilişkisi kurma ve gerektiğinde sosyal destek kaynaklarına yönlendirme becerilerine sahip olmalıdır.” diye konuştu.

Hemşirelik mesleği birçok zorluklarla karşı karşıya

Günümüzde hemşirelik mesleğinin birçok zorluklarla karşı karşıya olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Nuriye Pekcan, bu zorlukları şu şekilde sıraladı:

“Yoğun iş yükü ve personel eksikliği; hemşire başına düşen hasta sayısının fazla olması ve bundan dolayı hemşirelerin fiziksel ve psikolojik olarak hızlı bir şekilde tükenmişlik ve psikolojik yıpranma yaşarlar.

Düşük ücret ve ekonomik yetersizlik; hemşireler, verdikleri emeğe kıyasla yetersiz maaş ve özlük haklarına sahiptir.

Mesleki saygınlık eksikliği ve olumsuz toplumsal algı; mesleki kanununa sahip en eski mesleklerden biri olmasına rağmen, hemşireliği hâlâ hemşireliği ‘doktor yardımcılığı’ gibi algılayan kitleler mevcuttur. 

Yönetimsel ve kurumsal destek eksikliği; hemşirelerin karar alma süreçlerine katılamaması, mesleki özerkliğin sınırlanmasına neden olmaktadır.

Eğitimde farklılıklar ve standardizasyon eksikliği; eğitim kurumları arasında standart farkı, mezuniyet sonrası bilgi ve beceri düzeylerinde eşitsizlik yaratabilmektedir.”

Sağlık çalışanlarına yönelik tükenmişlik önleyici destek programları hayata geçirilmeli

Bu sorunlara yönelik farklı çözüm önerileri olabileceğini de dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Nuriye Pekcan, çözüm önerilerini de şu şekilde sıraladı:

“Personel sayısının artırılması ve iş yükünün dengelenmesi; hemşire istihdamının artırılmalı, hastanelerde iş yükü adil şekilde dağıtılmalıdır.

Ücret politikalarının iyileştirilmesi: Hemşire maaşları, nöbet ücretleri ve sosyal haklar hem kamu hem de özel sektörde yenilenerek mesleki tatmin artırılmalıdır.

Toplumsal farkındalık kampanyaları: Hemşireliğin akademik, bilimsel ve profesyonel yönlerini vurgulayan projelerle mesleğin itibarı yükseltilmelidir.

Psikolojik destek ve danışmanlık hizmetleri: Sağlık çalışanlarına yönelik tükenmişlik önleyici destek programları hayata geçirilmelidir.

Mesleki özerkliğin geliştirilmesi: Hemşirelerin yönetim süreçlerine katılımı artırılmalı, karar verme yetkisi güçlendirilmelidir.

Eğitimde standardizasyon ve sürekli gelişim: Hemşirelik okulları arasında kalite standardı sağlanmalı, mezuniyet sonrası sürekli mesleki gelişim teşvik edilmelidir.”

Hekim-hemşire iş birliği…

Hemşire ve hekimin iş birliği içinde çalışmasının, modern sağlık hizmetlerinde kaliteli, güvenli ve etkili hasta bakımı sağlamak açısından vazgeçilmez olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Nuriye Pekcan, “Bu iş birliği; rollerin net tanımlandığı, karşılıklı saygı ve iletişime dayalı dengeli bir sistem üzerine kurulmalıdır. Birbirini tamamlayan bu iki meslek grubu arasındaki denge, sağlık hizmetlerinde kaliteyi doğrudan belirler.” şeklinde sözlerini tamamladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı